Tevhid ve Vahdet
Tevhid ve vahdette cemal-i İlahî ve kemal-i Rabbanî tezahür eder. Eğer vahdet olmazsa, o hazine-i ezeliye gizli kalır. Evet, hadsiz cemal ve kemalât-ı İlahiye ve nihayetsiz mehasin ve hüsn-ü Rabbanî…
Hakikate Açılan Nurlu Pencere
Tevhid ve vahdette cemal-i İlahî ve kemal-i Rabbanî tezahür eder. Eğer vahdet olmazsa, o hazine-i ezeliye gizli kalır. Evet, hadsiz cemal ve kemalât-ı İlahiye ve nihayetsiz mehasin ve hüsn-ü Rabbanî…
اَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ Bütün ervah ve kulûbün dalaletten neş’et eden ızdırabat ve keşmekeş ve ızdırabattan neş’et eden manevî elemlerden kurtulmaları, birtek Hâlık’ı tanımakla olur. Bütün mevcudatı, birtek Sâni’a…
CENNET İLE RÜYET ARASINDA, SIDK İLE MUHABBET, İSAR İLE ZÜHD KÖPRÜSÜ VARDIR!.. “İnkılâplar neticesinde, her iki taraf arasında geniş geniş dereler husule geliyor. O dereler üstünde her iki âlemle münasebettar…
“Evet, Kur’ân’dan, hakikat-i tarikati, tarikatsiz feyiz suretiyle gördüm ve bir parça aldım. Ve keza, maksud-u bizzat olan ilimlere ulûm-u âliyeyi okumaksızın isâl edici bir yol buldum. Serîüsseyir olan bu zamanın…
Ezcümle: O seyahat-ı hayaliyede, rızka muhtaç hayvanat âlemini gördüğüm vakit, maddî felsefe ile baktım. Hadsiz ihtiyacat ve şiddetli açlıklarıyla beraber za’f u aczleri, o zîhayat âlemini bana çok acıklı ve…
23.LEM’A:3.KELİME:3.MUHAL:1.MİSAL: Birinci Misal: Bütün âsâr-ı medeniyetle tekmil ve tezyin edilmiş, hâlî bir sahrada kurulmuş, yapılmış bir saraya; gayet vahşi bir adam girmiş, içine bakmış. Binlerle muntazam san’atlı eşyayı görmüş. Vahşetinden,…
Aziz, sıddık kardeşlerim! Latîf, manidar ve beşaretli iki hâdiseyi beyan ediyorum: Birincisi: Meyusane bir hatıradan müjdeli bir ihtar: Bugünlerde hatırıma geldi ki: Hayat-ı içtimaiyeye giren hangi şeye temas etse ekseriyetle…
Ebu Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Yiyip şükreden kimse sabrederek oruç tutan kimse gibidir.” (12486 TirmizI, Sıfatü’l-kıyame, 43; İM1764 İbn Mace, Sıyam, 55) Cabir (b. Abdullah) tarafından…
Ebu Hüreyre’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Yiyip şükreden kimse sabrederek oruç tutan kimse gibidir.” (12486 TirmizI, Sıfatü’l-kıyame, 43; İM1764 İbn Mace, Sıyam, 55) Cabir (b. Abdullah) tarafından…
İktisat hem bir şükr-ü manevî hem nimetlerdeki rahmet-i İlahiyeye karşı bir hürmet hem kat’î bir surette sebeb-i bereket hem bedene perhiz gibi bir medar-ı sıhhat hem manevî dilencilik zilletinden kurtaracak…