Kur’an-ı Hakîm, şu Kur’an-ı Azîm-i Kâinat’ın en âlî bir müfessiridir ve en beliğ bir tercümanıdır. Evet, o Furkan’dır ki şu kâinatın sahifelerinde ve zamanların yapraklarında kalem-i kudretle yazılan âyât-ı tekviniyeyi cin ve inse ders verir. Hem her biri birer harf-i manidar olan mevcudata “mana-yı harfî” nazarıyla yani onlara Sâni’ hesabına bakar, “Ne kadar güzel yapılmış, ne kadar güzel bir surette Sâni’inin cemaline delâlet ediyor.” der. Ve bununla kâinatın hakiki güzelliğini gösteriyor.

Sözler, Risale-i Nur

Dünyayı ve ondaki mahlukatı mana-yı harfiyle sev. Mana-yı ismiyle sevme. “Ne kadar güzel

yapılmış.” de. “Ne kadar güzeldir.” deme.

Sözler, Risale-i Nur

Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim….Kelimelerden maksat: Mana-yı harfî, mana-yı ismî, niyet, nazardır.

Mesnevi-î Nuriye, Risale-i Nur

Cenab-ı Hakk’ın mâsivasına yani kâinata mana-yı harfiyle ve onun hesabına bakmak lâzımdır. Mana-yı ismiyle ve esbab hesabına bakmak hatadır. Evet, her şeyin iki ciheti vardır. Bir ciheti Hakk’a bakar. Diğer ciheti de halka bakar. Halka bakan cihet, Hakk’a bakan cihete tenteneli bir perde veya şeffaf bir cam parçası gibi altında Hakk’a bakan cihet-i isnadı gösterecek bir perde gibi olmalıdır. Binaenaleyh nimete bakıldığı zaman Mün’im, sanata bakıldığı zaman Sâni’, esbaba nazar edildiği vakit Müessir-i Hakiki zihne ve fikre gelmelidir.

Mesnevi-î Nuriye, Risale-i Nur

Kur’an-ı Hakîm, şu Kur’an-ı Azîm-i Kâinat’ın en âlî bir müfessiridir ve en beliğ bir tercümanıdır. Evet, o Furkan’dır ki şu kâinatın sahifelerinde ve zamanların yapraklarında kalem-i kudretle yazılan âyât-ı tekviniyeyi cin ve inse ders verir. Hem her biri birer harf-i manidar olan mevcudata “mana-yı harfî” nazarıyla yani onlara Sâni’ hesabına bakar, “Ne kadar güzel yapılmış, ne kadar güzel bir surette Sâni’inin cemaline delâlet ediyor.” der. Ve bununla kâinatın hakiki güzelliğini gösteriyor.

Sözler, Risale-i Nur

Dünyayı ve ondaki mahlukatı mana-yı harfiyle sev. Mana-yı ismiyle sevme. “Ne kadar güzel

yapılmış.” de. “Ne kadar güzeldir.” deme.

Sözler, Risale-i Nur

Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelime ile dört kelâm öğrendim….Kelimelerden maksat: Mana-yı harfî, mana-yı ismî, niyet, nazardır.

Mesnevi-î Nuriye, Risale-i Nur

Cenab-ı Hakk’ın mâsivasına yani kâinata mana-yı harfiyle ve onun hesabına bakmak lâzımdır. Mana-yı ismiyle ve esbab hesabına bakmak hatadır. Evet, her şeyin iki ciheti vardır. Bir ciheti Hakk’a bakar. Diğer ciheti de halka bakar. Halka bakan cihet, Hakk’a bakan cihete tenteneli bir perde veya şeffaf bir cam parçası gibi altında Hakk’a bakan cihet-i isnadı gösterecek bir perde gibi olmalıdır. Binaenaleyh nimete bakıldığı zaman Mün’im, sanata bakıldığı zaman Sâni’, esbaba nazar edildiği vakit Müessir-i Hakiki zihne ve fikre gelmelidir.

Mesnevi-î Nuriye, Risale-i Nur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir