CÜMLE-İ TEVHİD ve ECİRNA
Efendimiz (ﷺ)’ın
“Biriniz namazı kıldıktan sonra,
Allah’a hamdu sena etsin,
sonra Peygamber’e salâvat getirsin, ondan sonra dilediği duaları yapsın.”
(nesaî, tirmizi) ferman-ı celilesi mucibince;
“Allâhumme innâ nukâddimu ileyke beyne yedey
külli nefesin ve lemhatin ve lahzatin
ve zerratin, ve tarfatin
yatrifu bihâ ehlü’s-semâvâti ve ehlü’l-aradîyn, şehâdeten eşhedü en…”
(Allah’ım!
Her nefeste, her bakışta, her anda,
semâlar ve yerler ehlinin her göz açıp kapamasında
sana şehadetimizi takdim ederiz ki:) dedikten sonraon defa:
“Lâ ilâhe illallâhu vahdehu
lâ şerike leh,
lehü’l-mülkü
ve lehü’l-hâmdü
yuhyi ve yumit
ve hüve hayyun lâ yemût
biyedihi’l-hayr
ve hüve alâ külli şey’in kadir.” denir.
Onuncusunda sonuna “ve ileyhi’l-masîyr.” eklenir.
Ebû Zerr (r.a) gelen bir rivâyete göre
Rasûlullah Efendimiz (ﷺ) buyurdu ki:
“Her kim, sabah namazından sonra diz çökmüş olarak,
konuşmadan önce on defa
‘Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke lehü; Lehü’l-mülkü
ve lehû’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.’ derse,
kendisine onlarca sevap yazılır,
on günahı silinir,
on derece yükseltilir,
o günün tamamında her şerden emin ve emniyette olur,
şeytandan korunur ve o gün hiçbir günah ona ulaşarak amelini iptal etmez!”
( 9. Tirmizî, Daavât, 64.9)
Peygamber Efendimiz(ﷺ),
“Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman
ellerinin içini yukarıya çevirirdi.
Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.”
(Müsned, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 56;
Cemu’l-Fevaid, c. 5, s. 237, h. 9242-43. el-Fethu’l-Kebir, II/357.)
Allâhümme ecirnâ min’en-nâr (3-5 veyâ 7 defâ söylenir)
Namaz sonrası tesbihâtın bu kısmı
Peygamber Efendimiz(ﷺ) tarafından özellikle,
sabah ve akşam namazlarından sonra okunması tavsiye edilmiştir.
Müslim b. Hâris et-Temimî babasından şunu rivâyet etmiştir:
“Peygamber Efendimiz (ﷺ) (asm) bana şöyle buyurmuştur:
“Akşam namazını kıldığın vakit,
namazdan sonra hiç konuşmadan yedi kez
‘Allahümme ecirnî min’en-nar’ / Allah’ım, beni cehennem ateşinden koru.’ der
ve şayet o gece ölürsen cehennem ateşinden beraat olunursun
ve eğer sabah namazından sonra aynı şekilde dersen
ve gün akşama kadar olan zamanda ölürsen
yine cehennem ateşinden beraat olunursun!..”
(Sünenü Ebî Dâvûd,)
Duadaki metin farklılığı olarak hadis-i şerifte geçen ecirnî “ben” ifadesine karşılık,
tesbihatta geçen ecirna “biz” demektir ki cemaatle yapıldığında söylenir.
“Allâhümme ecirnâ min fitneti’d-dîniyyeti ve dünyeviyyeh
Allâhümme ecirnâ min fitneti ahiri’z-zamân
Allâhümme ecirnâ min fitneti’l-mesihi’d-deccâli ve’s-sufyân
Allâhümme ecirnâ mine’d-dalâlâti ve’l-bıd’ıyyâti ve’l-beliyyât
Allâhümme ecirnâ min şerri’n-nefsi’l-emmâreh
Allâhümme ecirnâ min şurûri’n-nüfûsi’l-emmârati’l-firâvniyyeh
Allâhümme ecirnâ min şerri’n-nisâ
Allâhümme ecirnâ min belâ’in-nisâ
Allâhümme ecirnâ min fitneti’n-nisâ
Allâhümme ecirnâ min azâbi’l-kâbr
Allâhümme ecirnâ min azâbi’l-yevmi’l-kıyâmeh
Allâhümme ecirnâ min azâbi cehennem
Allâhümme ecirnâ min âzâbi kahrik
Allâhümme ecirnâ min nâri kahrik
Allâhümme ecirnâ min azâbi’l-kabri ve’n-nîrân
Allâhümme ecirnâ mine’r-riyâi ve’s-sum’âti ve’l-ucubi ve’l-fâhr
Allâhümme ecirnâ min tecâvuzi’l-mülhidîyn
Allâhümme ecirnâ min şerri’l-munâfıkîyn
Allâhümme ecirnâ min fitneti’l-fâsıkîyn.”
Yukarıdaki istiaze dualarına baktığımızda
şerrinden Allah’a sığınılanların dini ve dünyevi fitneler,
ahir zaman fitnesi, deccal ve süfyan fitnesi, dalalet ve belalar, nefsi emmare,
firavunlaşmış nefisler, bazı kadınların içindeki şerli-belalı-fitneler
(Bu duayı kadınlar da yapar.
Çünkü ahir zamanın en büyük fitne ve belası,
bazı ahlâk yoksunu ve fitneci kadınlardan gelmektedir.),
kıyamet gününün azabı, cehennem azabı,
Allah’ın kahr azabı ve ateşi,
yalancı şöhret, kibir, övünmek, inkârcıların tecavüzü, münafıkların şerri,
fasıkların fitnesi gibi kişileri ve toplumları helakete sürükleyen başlıca unsurlar
olduğu görülecektir.
Benzer anlamların hadis-i şeriflerde de olduğuna dair birkaç örnek verelim:
Ebû Hüreyre (r.a)’ dan rivayet edildiğine göre
Resûlullah(ﷺ) şöyle buyurdu:
“Biriniz namazda
tahiyyâtı bitirdiği zaman, dört şeyden Allah’a sığınarak şöyle desin:
‘Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem
ve min azâbi’l-kabr
ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât
ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl’
‘Allah’ım, cehennem azâbından
ve kabir azâbından, hayat ve ölüm fitnesinden,
deccâlin fitnesine uğramaktan sana sığınırım.’”
( Müslim, Mesâcid 128-134;)
Başka bir rivayet ise şöyledir:
Aişe (r.anha)’nın haber verdiğine göre,
Rasûlullah (ﷺ) namazda şöyle dua ediyordu:
“Allah’ım! Kabir azabından sana sığınırım,
Mesih deccalin fitnesinden sana sığınırım.
Hayatın ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım.
Allah’ım, günah işlemekten ve borçtan sana sığınırım.”
Resulullah(ﷺ)’in bir başka duası da şöyledir:
“Allah’ım, şikak ve nifaktan ve kötü ahlaktan sana sığınırım.”
(Ebu Davud, Salat 367, (1546); Nesai, İstiaze 21, (8, 264).)
Tesbihatta,
Allah’a sığınılan tehlikelerden biri de şerli-belalı-fitne kadınlardır.
Nitekim Peygamber Efendimiz(ﷺ) bir hadis-i şeriflerinde
“Ben, benden sonra erkekler için kadınlardan daha tehlikeli bir fitne
(imtihan sebebi) bırakmadım.” Demiştir.
(Buhârî Nikâh 17)
“Allâhümme ecirnâ
ve ecir vâlideynâ
ve talebete rasâili’n-nûru’s-sâdıkîyne fi hizmeti’l-kur’âni ve’l-imân,
ve ahbâbene’l-mü’minîne’l-muhlisîyne
ve akrıbâenâ ve ecdâdenâ mine’n-nâr.”
(Allah’ım! Bizi, anne-babamızı,
Kur’ân ve iman hizmetinde çalışan
sâdık Risale-i Nur Talebelerini,
ihlâslı, imanlı dostlarımızı,
akrabalarımızı
ve ecdadımızı cehennem ateşînden kurtar.)