“GÖZÜN NÛRU, NÛR-I ÎMANLA IŞIKLANIRSA…”

Muhakkak ki size Rabbinizden basîretler 

(kalb gözünüzün nûru olan deliller) gelmiştir.

 Artık kim (hakkı) görürse, kendi lehinedir.

Kim de körlük ederse, kendi aleyhinedir.”

(En’am,104) 

“Gözün nûru, nûr-ı îmanla ışıklanırsa

ve kavîleşirse -kuvvetlenirse-,

bütün kâinât gül ve reyhanlar ile

müzeyyen –süslü- bir Cennet şeklinde görünür.

Gözün gözbebeği de,

bal arısı gibi, bütün kâinât safhalarında

menkuş –nakışlı- gül ve çiçek gibi delillerinden,

bürhanlarından alacağı ibret,

fikret, ünsiyet –alışkanlık-gibi usâre -özsu- ve şiralarından

vicdanda o tatlı, îmanlı balları yapar.

Eğer o göz küfür zulmetiyle –karanlığıyla- kör olursa,

dünya, genişliğiyle berâber bir hapishâne şekline girer.

Bütün hakāik-ı kevniye

-kâinâtın Sani-i Kudret’ine dair hakikatleri, nazarında gizlenir.

Kâinât ondan tevahhuş eder –yabancılaşır-.

Kalbi ahzân –hüzünler ve ekdâr –kederler- ile dolar!..” 

(İşârâtü’l-İ‘câz, 65)

Bab-ı Şefkat NUR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir