Ebu Ubeyde bin Cerrah (ra) şöyle dedi: Ben Nebiyy-i Ekrem’i (sav) şöyle buyururken işittim:
Nuh’tan sonra gelen bütün peygamberler kavimlerine Deccal’den söz etmiş ve onun tehlikesine karşı uyarmışlardır. Ben de sizi Deccal’in geleceğini söyleyerek uyarıyorum.
Ebu Ubeyde bin Cerrah (ra) sözüne şöyle devam etti: Resulullah (sav) bize Deccal’in özelliklerini anlattı ve:
Beni görüp sözümü duyan bazı kimseler belki de Deccal’i görecektir, buyurdu. Bunun üzerine ashab-ı kiram:
Ya Resulullah (sav)! O gün kalplerimiz ne durumda olacak? Bugünkü gibi olacak mı? diye sordular. Rasulullah (sav) de: Belki bugünkünden daha hayırlı olacak, buyurdu.
(Buhari, Cihad 178, nr. 3057, Megazi 77, nr. 4402, Edeb 97, nr. 6175, Fiten 26, nr. 7127)
Abdullah ibni Ömer’in (ra) oğlu Salim, babasının şöyle dediğini söyledi:
Bir gün Nebiyy-i Ekrem (sav) ashabına bir konuşma yapmak üzere ayağa kalktı, Allah Teala’ya layık olduğu şekilde hamd ve senada bulundu, sonra Deccal’den söz ederek şöyle buyurdu:
Ben sizi Deccal’in kesinlikle geleceğini söyleyerek uyarıyorum. Her peygamber mutlaka kavmini Deccal’in geleceğini söyleyerek uyarmıştır. Nuh Peygamber de kavmini Deccal tehlikesinden uyarmıştır. Fakat ben size Deccal hakkında hiçbir peygamberin kavmine söylemediği bir şeyi söyleyeceğim: Deccal’in bir gözünün kör olduğunu biliyorsunuz. Allah Teala ise elbette böyle bir kusurdan münezzehtir.
(Buhari, Cenaiz 79, nr. 1354, Cihad 178, nr.3055, Megazi 77, nr. 4402, Edeb 97, nr. 6173; Müslim, Fiten 85, 95, nr. 2924, 2930)