Amr b. Şuayb’ın, babası aracılığıyla dedesinden naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Ceza gerektiren durumlarda davayı bana getirmeden önce birbirinizi affetmeye çalışın. Aksi takdirde ceza gerektiren bir dava bana geldiğinde, benim hüküm vermem kaçınılmaz olur.”
(N4889 Nesâî, Kat’u’s-sârık, 5)
Ebû Hureyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
“Yeryüzünde, işlenen bir suça karşı (hukukî) ceza uygulanması yeryüzü halkı için kırk sabah yağmur yağdırılmasından daha hayırlıdır.”
(İM2538 İbn Mâce, Hudûd, 3)
Ebû Şürayh el-Huzâî’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Cinayet veya yaralanma gibi bir cürüme maruz kalan kişi (ya da velîsi) şu üç şeyden birini seçer: Ya kısas ister ya affeder ya da diyet alır. Dördüncü bir şey isterse onu engelleyin. Kim de bundan sonra sınırı aşarsa onun için acı verici bir azap vardır.”
(D4496 Ebû Dâvûd, Diyât, 3)