“Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın.”(Âl-î İmrân,103)
“Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever.” (Saff,4)
Bediüzzaman(r.a),
1911’de Şam’da Emeviye Camii’nde aralarında 100’den fazla âlimin bulunduğu
on bini aşkın cemaate irâd ettiği hutbede,
İslâm milletlerinin, “hususan Arap taifelerinin Cemâhir-i Müttefika-i Amerika
(Amerika Birleşik Devletleri) gibi
en ulvî (yüksek ve geniş birlik) vaziyetine girmesini
-“cemâhir-i müttefika-ı İslâmiye (İslâm cumhuriyetler birliği) oluşturmasını
Rahmet-i İlâhiyeden kuvvetle bekliyoruz!..”
müjdesini verir. (Hutbe-i Şâmiye, 62)
Herşeyden önce bilinmelidir ki; ‘İTTİHAD-I İSLÂM’ yani İslâm birliği, bütün müslümanları derecelerine göre alâkadar eden ehemmiyetli bir mes’eledir. Zira ittihad-ı İslâm sadece siyasi bir mes’ele değildir!..
Bediüzzaman Hazretleri (r.a)nin Risale-i Nur eseri ile, fikirleri ve mücadelesi ile İslam birliğinin temel ve zeminini ihzar etmiştir!.. Bediüzzaman Hazretleri (r.a)nin müjdelediği gibi, Bu gün hamdolsun; Birlik bahçemiz ekilidir ve yeşermiştir!.. Dalları budakları uzamış, ama yaprakları az ve cılızdır!..
Çiçekler emare vermiş, meyve umutları kabarmıştır!..
Mehdiyet vazifesi muvaffak olmuş, ‘İTTİHÂD- İSLÂM’ güneşi doğmak üzeredir!..
“Zira yemin-i yümn-ü imandır,
Verir emn ü eman ile enâma.” (Lemeât-eddai)
Yani,
Şahadetimin ahdi imanımdır di; İki cihan nimeti bundadır;
Âleme dahi eman ve salah, sulh ve felah ancak ondadır!..
“Eski zaman da İngiliz, Fransız, Amerika siyasetleri
ve menfaatleri buna muarız olmakla mani olurdular…
Şimdi menfaatleri ve siyasetleri buna muarız değil; belki muhtaçtırlar.
Çünki komünistlik, masonluk, zındıklık, dinsizlik doğrudan doğruya anarşistliği intac ediyor…
Ve bu dehşetli tahrib edicilere karşı,
ancak ve ancak hakikat-ı Kur’an’iye etrafında İTTİHAD-I İSLÂM dayanabilir!..
Ve beşeri, bu tehlikeden kurtarmağa vesile olduğu gibi,
bu vatanı istilai-i ecanibden ve bu milleti anarşilikten kurtaracak yalnız odur!..”
(Emirdağ Lahikası.)
“Yakînim var ki, istikbal semâvâtı,
zemin-i Asya Bâhem olur teslim yed-i beyzâ-yı İslâma.” (Lemeât)
Yani,
Yakîn ile itikat ediyorum ki;
İstikbalin yerleri ve gökleri kuşatacak semavatı,
İslâm’ın, adalet ve rahmetiyle kuşanacak
Ve yine İslâm’ın selamet nuruyle nurlanacaktır!..
“Çok zamandan beri esaret altında kalmış ve istiklaliyetini kaybetmiş Hindistan,
Arabistan gibi âlem-i İslâmın büyük memleketleri
birer devlet-i İslâmiye şeklinde Hind’de yüz milyon (şimdi 200 milyon) bir devlet-i İslamiye,
Cava’da elli milyondan (şimdi 100 milyon) ziyade bir devlet-i İslâmiye
ve Arabistan’da dört-beş hükümet bir cemahiri-i müttefika gibi
Arab birliği ile İslâm birliğini birleştirmesindeki
âlem-i İslâmın bu büyük bayramının mukademesini tebrik ile,
bu bayram bize müjde veriyor!..”
(Emirdağ lhk.)
“Evet o ecnebilerin canavarlar gibi yaptıkları muamele ve zulümler,
İslâm dünyasında hürriyet ve istiklal ve ittihad-ı İslâm cereyanını da hızlandırmıştır!..
Nihayet müstakil İslâm devletlerinin teşkilini intac etmiştir.
İnşaallahü Teala Cemahir-i Müttefika-i İslâmiye de meydana gelecek
ve İslâmiyet, dünyaya hâkim ve hükümran olacaktır.
Rahmet-i İlahiyeden kuvvetle ümid ve niyaz ediyoruz!..” (Konferans)
“Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur.”
(Âl-i İmrân).
Bab-ı Şefkat NUR