TESBİHATIN MAHİYETİ  – 2.ders

Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste

Peygamber Efendimiz ()’ şöyle buyurmuştur:

“Biriniz namazı kıldıktan sonra,

Allah’a hamdû sena etsin,

sonra Peygamber’e salavat getirsin, ondan sonra dilediği dualar yapsın…”

 (bk. Neylu’l-Evtar, 2/577)

“Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin

ve alâ âli Seyyidina Muhammedin

salâten tüncînâ bihâ min-cemî’il-ehvâli vel âfat.

Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât

ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi’s-seyyiât

ve terfe’unâ bihâ ındeke a’lâ’d-deracât

ve tubelliğunâ bihâ aksâ’l-ğayât

min cemiîl-hayrâti fî’l-hayâti ve ba’del-memât

birahmetike Yâ erhame’r-rahimîn.

Hasbunellahu ve ni’mel vekîl, ni’mel mevlâ ve ni’me’n-nasîr.

Ğufraneke rabbenâ ve ileyke’l-masîr.”

Anlamı:

“Allah’ım! Efendimiz Muhammed()‘e 

ve O()’nun Ehl-i beytine salât eyle.

Bu salâvat o derece değerli olsun ki:

O salâvat hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın.

Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirirsin,

bizi bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlesin,

o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin,

o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek

bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırırsın.

Ey merhametlilerin merhametlisi,

bize bunları merhametinle nasip eyle.

Allah Tealâ bize kafidir ve en iyi bir dost, en iyi bir vekildir!..

Ey Rabbimiz, Senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır.”

Bazı yerlerde, 

“Hasbunellahu ve ni’mel vekîl, ni’mel mevlâ ve ni’me’n-nasîr.

Ğufraneke rabbenâ ve ileyke’l-masîr.” Olmayabilir…

Ancak bu kısmın söylenmesi de çok faydalıdır.

Bu Salâvat-ı Şerifenin büyük önemi ve sevabı vardır.

Sürekli bu salavata devam edenin,

belalardan emin, gelecek musibetlere perde,

 hayırlı isteklerinin makbul,

rızkının da bereketli   ve hayırlı olacağı ümit edilir.

Dua esnasında eller (duanın seması sayılan) yukarıya açık olarak (ayrı) şekilde tutulur. 

İki elin avuç içi terazinin iki gözü gibi muvazeneli şekilde göğüs hizasında,

semadan gelecek Rahmet-i İlâhiyye’ye açık bekler.

Nitekim

Şafiî mezhebinde duanın korku mânâsına gelen cümlelerinde ellerin içinin yere çevrilip aşağıya tutulduğu gibi. 

Hanefi’de ise avuç içinin aşağıya çevrilmesi sadece yağmur duasında meşru kılınmış, diğerlerine şâmil olmamıştır.

Şafilerin dua ederken musibetten sakınmak için ellerini aşağıya çevirmeleri

bazı hadislere dayanmaktadır ki sünnettir. Bu hadislerden birisi şöyledir:

“Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselam,

Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi.

Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.” 

(Bu konuyla ilgili hadisler için bk.

Müsned, Ahmed b. Hanbel IV/56; Mecmau’z- Zevaid, X/168;

Cemu’l-Fevaid, II/618; el-Fethu’l-Kebir, II/357)

Bu nedenle ellerini dua ederken aşağıya çevirenler,

bu hadislere göre amel etmiştir. 

Hanefiler ise bu konuda Şafileri taklit etmiş oluyor.

Konuyla İlgili Bir Hatıra:

Bu konuda İbni Fakihani“Fecri Münir” isimli kitabında özetle şu olayı nakleder:

Maneviyat büyüklerinden

Ebu Musa, fırtınalı bir havada gemide imiş.

Müthiş bir fırtına gemiyi batırmaya ramak kaldığı sırada

Kalben Peygamber Efendimize iltica edip sığınmış:

-Ya Resulallah, gemimiz batacak,

içindeki bunca masumlar suya gark olup ölecekler.

Lütfen bize bir kurtuluş çaresi göster!..

O sırada kulağına şöyle bir hitap vaki olmuş: 

Ey Ebu Musa! Tüncina duasını okuyun!

Yani, kurtaran duayı okuyun, kurtaran duayı…

Demiş ki:

-Ya Resulallah, bu Tüncina duası hangisidir, biz bilmiyoruz?

Efendimiz (asm) bugün namazlardan sonra okumakta olduğunuz

(Salaten Tüncina)‘yı okumuş, bunu okuyun, diye tenbih buyurmuş. 

Gemideki yolcular hep birlikte bunu Ebu Musa’danöğrenip okumuşlar,

fırtına dinmiş, sağ salim karaya ayak basmışlar.

Faslı Davut Efendinin yazdığı “Delailü’l-Hayrat”ta da geçen bu salavatı şerife için,

Bediüzzaman Hz.

“Bir çok aktabların okumakta titizlik gösterdiği salavat.” diye bahseder.

Bu salavatı şerife ilham ile yazılmıştır…

Hatmi; 70.000 dir…

Bab-ı Şefkat NUR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir