Dördüncü Sualiniz:
اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَ
“Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.” Bakara Sûresi, 2:153.
de hikmet ve gaye nedir?
Elcevap: Cenab-ı Hak, Hakîm ismi muktezası olarak vücud-u eşyada, bir merdivenin basamakları gibi bir tertip vaz’etmiş. Sabırsız adam teenni ile hareket etmediği için basamakları ya atlar, düşer veya noksan bırakır; maksud damına çıkamaz. Onun için hırs mahrumiyete sebeptir. Sabır ise müşkülatın anahtarıdır ki:
اَلْحَرٖيصُ خَائِبٌ خَاسِرٌ
وَالصَّبْرُ مِفْتَاحُ الْفَرَجِ
“Hırslı olan kimsenin ümidi boşa çıkar ve hüsrâna uğrar.” “Sabır, ferahlık ve genişliğin anahtarıdır.” Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:21.
durub-u emsal hükmüne geçmiştir. Demek, Cenab-ı Hakk’ın inayet ve tevfiki, sabırlı adamlarla beraberdir. Çünkü sabır üçtür:
Biri: Masiyetten kendini çekip sabretmektir. Şu sabır takvadır
اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّقٖينَ
“Allah takvâ sahipleriyle beraberdir.” Bakara Sûresi, 2:194.
sırrına mazhar eder.
İkincisi: Musibetlere karşı sabırdır ki tevekkül ve teslimdir
اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلٖينَ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الصَّابِرٖينَ
“Muhakkak ki Allah tevekkül edenleri sever.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:159″Allah sabredenleri sever.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:146.
şerefine mazhar ediyor.
Ve sabırsızlık ise Allah’tan şikâyeti tazammun eder. Ve ef’alini tenkit ve rahmetini ittiham ve hikmetini beğenmemek çıkar. Evet, musibetin darbesine karşı şekva suretiyle elbette âciz ve zayıf insan ağlar fakat şekva ona olmalı, ondan olmamalı. Hazret-i Yakub aleyhisselâmın
اِنَّمَا اَشْكُوا بَثّٖى وَ حُزْنٖى اِلَى اللّٰهِ
“Ben derdimi de, üzüntümü de ancak Allah’a şikâyet ederim’ dedi.” Yusuf Sûresi, 12:86.
demesi gibi olmalı. Yani musibeti Allah’a şekva etmeli, yoksa Allah’ı insanlara şekva eder gibi “Eyvah! Of!” deyip “Ben ne ettim ki bu başıma geldi?” diyerek, âciz insanların rikkatini tahrik etmek zarardır, manasızdır.
Üçüncü Sabır: İbadet üzerine sabırdır ki şu sabır, onu makam-ı mahbubiyete kadar çıkarıyor. En büyük makam olan ubudiyet-i kâmile canibine sevk ediyor.
Mektubat – Risale-i Nur