SİZ YERYÜZÜNDEKİLERE MERHAMET EDİN Kİ
GÖKTEKİLER DE SİZE MERHAMET ETSİN!..
“Cenâb-ı Hak bütün o kapıları ve kenz-i mahfî’yi açan ene namında
bir miftahı insanın eline vermiştir. (mesnevi-i Nuriye)
Efendimiz (ﷺ)’in“Nefsini bilen Rabbini bilir.”
(suyutî)“
Hadisi şerifinin talimiyle;
Ve, Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin!..” (Tirmizî)
hadis-i şerifi’nin edebiyle, insan merhamet eder affederse,
O kimseye, o merhamet;
Alemlerin Rabbi’nin kenz-i mahfî -gizli hazineler– denilen
Esma-i İlahiye’ ye ait Rahimiyet sıfatlarından
GAFUR İsmine mazhar eden MAĞFİRET kapısına anahtar olur açar!..
Amir (r.a)’dan nakledildiğine göre Resûlüllah(ﷺ) (s.a.s.) bir gün ashabıyla birlikte otururken elinde üzeri sarılı bir şey bulunan bir adam gelir ve Efendimiz’e şöyle der:
– Ey Allah’ın Resûlü(ﷺ) seni görünce buraya geldim.
Gelirken bir ağaç kümesinin yanına uğradım.
Orada bir kuşun yavrularının seslerini işittim de hemen onları alıp elbisemin arasına sardım. Derken anneleri gelip başımın üzerinde dönmeye başladı.
Neticede ben yavrularının üzerini açtım, anne kuş gelip onların üzerine kondu.
Ben tekrar üzerlerini örttüm. Şimdi onlar işte burada benimle beraberdir.
Sevgili Peygamberimiz (ﷺ) (s.a.s):
“- Onları hemen bırak” diye emretti.
Adam da bıraktı. Ama anneleri yavrularını terk etmedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (ﷺ) (s.a.s) ashabına sordu:
“- Şu annenin yavrularına şefkatine hayret ediyorsunuz değil mi?”
Ashap:
– Evet ya Resûlallah(ﷺ), dediler.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s):
“- Beni hak ile gönderene yemin olsun ki,
Allah’ın kullarına karşı rahmeti,
şu anne kuşun yavrularına karşı taşıdığı şefkatten daha fazladır.
Onları aldığın yere götürerek annelerinin bıraktığı şekilde (yuvalarına) koy“
buyurdu. Adam da onları tekrar geri götürdü. (Bkz. Ebû Dâvûd, “Cenâiz”, 1)
Bab-ı Şefkat NUR