Yâ İlâhâne!..

Senin varlığına ayine olan ve Seni tanıtan en büyük teşrifatçın

ve irşadıyla Ümmetini ateşten koruyan Habibini ve Resulünü,(ﷺ)

ruhumuzun hayatı,

O’nun(ﷺ) Ruhunu ise bizim hakikatimizin sırrı kıl!..

Ezelî varlığının hakkı için O’nun(ﷺ) hakikatini,

nefsimizin, kalbimizin, ruhumuzun ve bütün alemlerimizin merkezi yap!..”

(Salavat-ı Meşişe, İbrahim Şazeli – Delâil’in-nur)

“Yâ İlâhâne!..

Sırlar semasının güneşi, bütün nurların mazharı,

celâl dairesinin merkezi,

cemal âleminin kutbu olarak,

lâtif ve ehadiyet sırrına mazhar olan biricik, Zât-ı Muhammediye’ye salât eyle!..

Yâ İlâhâne!..

Onun(ﷺ) Senin katında olan sırrı hatırına

ve Sana olan manevi seyrini hürmetine, korkumu emniyete çevir,

maddi ve manevi tökezlemelerimi azalt. Hüznümü ve hırsımı gider!..

Bana devamlı yarımcı ol,

beni benden (bana bırakmadan) al!..

Beni benliğimden, varlığımdan vazgeçerek sana yöneltmekle rızklandır!..

Beni nefsime meftun, hissiyatıma mağlup eyleme,

bana her gizli sırrı ve ma’rifetini aç!..

Ey hayatı Ezeli ve Ebedi olan Hay

Ey bütün mevcudat kendisiyle kâim olan Kayyûm!..”

(Seyyid İbrahim Desûki – Delâil’in-nur)

“Yâ İlâhâne!..O’na (ﷺ) gönderdiğin Şeriat hürmetine!..
-Bizi O’nun (ﷺ) Nurlu yolundan,

Senin Huzur-u Divanı’na İnayet ve Kereminle Kabul eyle!..
Ve bize hadim-i Kur’an’a elmas-ı seyfullah olmayı lutfeyle!..
Ve sonra bizi batılın üzerine sür!..

Öyle bir sür ki; bütün varlığımızla batılı butlan edelim!..

Yıkıp yok edelim!..

“Sana giden yolda Senin rızanı kazanabilmemiz için bize inayet et!..

Hayatımızın bütün yollarını Sana çıkar!..

Rahimiyetinle Muhabbetine varabilmemiz için bize kuvvet ver!..

Seninle bizim aramdaki gaflet perdelerini kaldır!..”

(Salavat-ı Meşişe, İbrahim Şazeli – Delâil’in-nur)

“Kendisine!

Arş-ı Azamdan ve Rahmân-ı Rahimden hak ile bâtılı birbirinden ayıran

Furkan-ı Hakîmin indirildiği, Mi’rac sahibi,

Hakkı ve hakikati yanılmadan gören

Efendimiz Muhammed’e salât ve selâm olsun!..

Milyon salât, binlerce selâm sana olsun, ey Allah’ın Resulü!..”

Tevrat, İncil, Zebur ve Zübür denilen başka hak sahifelerin, risaletini müjdelediği…

Nübüvvetinden evvel zuhur eden harikulade hallerin,

sesleri duyulan haberci cinnîlerin, insanlar arasında evliyanın,

beşer içinde kâhinlerin peygamberliğini müjdeyle haber verdiği…

Güneş kendisi için durup beklediği… Ay bir işaretiyle ikiye ayrıldığı;

Seyyidimiz ve Efendimiz Muhammed’e binlerce salât,

binlerce selâm olsun. Sana olsun ey Allah’ın habibi!..”

“Davetine uyarak ağaçların yanına geldiği,

duâsıyla süratle yağmurun iniverdiği,

sıcaktan korumak için BULUTUN ona gölge yaptığı,

bir ölçek yiyeceğinden yüzlerce adamın doyduğu,

parmaklarının arasından üç defa kevser gibi suyun çağladığı,

avucunda taş ve toprağın tesbih ettiği,

Allah’ın onun için kertenkeleyi,

ceylanı,

kurdu,

ağaç kütüğünü,

zehirli keçinin kolunu,

deveyi,

dağı,

taşı ve ağacı konuşturduğu

Seyyidimiz, Efendimiz ve Şefaatçimiz olan

Hz. Muhammed’e salât ve selâm olsun.

Binlerce salât, binlerce selâm sana olsun, ey Allah’ın vahyinin emini!..

(Kibâr-ı evliyaullahın mergubu Hz.Bediüzzaman (k.s)nin salâvatıdır-hayrât)

Bab-ı Şefkat NUR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir