Ebû Hüreyre’nin (ra) işittiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
Mescitte kayıp ilanı yaparak yitirdiği şeyi bulmaya çalışan birini işiten, “Allah, onu sana geri getirmesin!” desin. Çünkü mescitler bunun için yapılmamıştır.
(M1260 Müslim, Mesâcid, 79)
Yine Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
Mescitte alışveriş yapan birini gördüğünüzde “Allah ticaretine kazanç vermesin!” deyin. Mescitte kayıp ilanı yaparak yitirdiği şeyi bulmaya çalışan birini gördüğünüzde ise “Allah sana aradığını geri getirmesin!” deyin.
(T1321 Tirmizî, Büyu’, 76)
Büreyde’nin (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Bir gün mescitte yitik arayan biri “Benim kırmızı devemi gören var mı?” diye soruyordu. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav):
–Bulamaz ol, mescitler yalnız, asıl amaçları (olan ibadet) için yapılmıştır, buyurdu.
(M1262 Müslim, Mesâcid, 80)
Amr b. Şuayb’ın, babasından, onun da dedesinden rivayet ettiğine göre Resûlullah (sav), mescitte alışveriş yapmayı, kayıp ilanı vermeyi, şiirler söylemeyi yasaklamıştır.
(D1079 Ebû Dâvûd, Salât, 213, 214; T322 Tirmizî, Salât, 123)
Sahâbî Sâib b. Yezîd’den (ra) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:
(Bir gün) mescitteydim. Biri bana küçük bir çakıl taşı attı. Bir de baktım ki o, Ömer b. Hattâb imiş (ra). Bana:
–Git şu iki kişiyi bana getir, dedi. Ben de gidip onları Hz. Ömer’in yanına getirdim. Hz. Ömer:
–Siz nerelisiniz, diye sordu.
–Tâif halkındanız, dediler. Bunun üzerine:
–Eğer siz Medineli olsaydınız gerçekten ikinizin de canını yakacaktım! (Ne diye) Resûlullah’ın mescidinde seslerinizi yükseltiyorsunuz, diye onları uyardı.
(B470 Buhârî, Salât, 83)