Şems-ü Kameri teshîr etmiş?..
“Celâlim hakkı için sorsan onlara:
Kim o Gökleri ve Yeri yaratıp
Şems-ü Kameri teshîr etmiş?..
Elbette,
şübhesiz Allah derler… O halde nasıl çevriliyorlar?..”
(Ankebut-61)
“Yoksa, “Bir Allah var” deyip, bütün mülkünü esbaba
ve tabiata taksim etmek
ve onlara isnat etmek
-hâşâ- hadsiz şerikleri hükmünde esbabı merci tanımak
ve her şeyin yanında hâzır irade ve ilmini bilmemek
ve şiddetli emirlerini tanımamak
ve sıfatlarını ve gönderdiği elçilerini, peygamberlerini bilmemek,
elbette hiçbir cihette Allah’a iman hakikati onda yoktur…
Evet, inkâr etmemek başkadır, iman etmek bütün bütün başkadır.
Fakat O’na iman etmek,
Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın ders verdiği gibi,
O Hâlıkı, sıfatlarıyla, isimleriyle,
umum kâinatın şehadetine istinaden kalben tasdik etmek;
ve elçileriyle gönderdiği emirleri tanımak;
ve günah ve emre muhalefet ettiği vakit,
kalben tevbe ve nedamet etmek iledir.
Yoksa,
büyük günahları serbest işleyip istiğfar etmemek
ve aldırmamak,
– taklid-i iman olup, tahkiki ve kâmil –
o imandan hissesi olmadığına delildir!..”
(Emirdağ lahk.151)
Bab-ı Şefkat NUR