“KİM NE İÇİN YARATILMIŞSA, O ŞEY ONA KOLAYLAŞTIRILIR.”
(ibn-i Haldun)
“Maahaza, hangi şeyde fena ve kaybolursa,
bütün varlığı o şeye münhasır olduğunu bilir.
Ve hangi bir noktaya girse bütün âlemi beraberce götürmek isteğindedir!..”
(mesnevi-i nuriye)
İnsanın itikadı, azmi,
fena olup zatında/benliğinde kaybolduğu
yani,
dava ettiği yolunun gayesi,
hakkaniyeti ve bekâsı kadar azametlidir!..
Rasûlullah(ﷺ) şöyle buyurdu;
“-Güneş’i sağ elime, Ay’ı da sol elime verseler,
ben yine bu dinden, bu davamdan vazgeçmem.
Ya Allah, bu dini hâkim kılar, yahut ben bu uğurda canımı veririm!..”
(Taberî, 2/218-220)
“Üstadımız (r.a) bir gün,
van kalesindeki mağaranın tepesinden aşağıya inişte
ayağı kaymış düşerken, ‘Ah davam! Diye haykırmıştır…
Rasûlullah(ﷺ) ‘e soruldu:
-Ey Allah’ın Rasûlü! (ﷺ)Cennet ehli ile cehennem ehli belli midir?
“-Evet,” dedi.
-O zaman amel etmek neyedir? denildi.
-“Herkes, yaratıldığı şey için amel etmesi kolaylaştırılır / müyesserdir,” buyurdu.
(Buhârî (6596) Müslim (4/2041) Ebû Dâvûd (5/83)
Ali b. Ebî Talib’den de şöyle dediği Buhârî ve Müslim’de rivayet edilir:
“Rasûlullah(ﷺ)’in
katıldığı bir cenaze töreninde bulunuyorduk.
Rasûlullah oturdu ve elindeki bir çomakla yeri çizmeye başladı.
Sonra başını kaldırdı ve şöyle dedi:
“Yaşayan hiçbir kimse yoktur ki cennet veya cehennemde
yeri belli olmasın, mutlu veya bedbaht yazılmış olmasın.”
Bunun üzerine adamlardan biri şöyle dedi:
“Ey Allah’ın Rasûlü!
O zaman yazgımıza güvenip çalışmayı bırakmamız gerekmez mi?
Nasıl olsa saadet ehlinden olan mutlulardan olacak,
bedbaht olan da bedbahtlardan olacaktır…”
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Çalışınız, herkes neye yaratılmışsa onun için çalışması
kolaylaştırılır/müyesser olur.
Saadet ehli mutluluğa müyesser olurlar,
bedbahtlık ehli de bedbahtlığa müyesser olurlar!..”
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sonra şu ayetleri okudu:
“Elinde bulunandan verene,
Allah’a karşı gelmekten sakınana,
en güzel söz olan Allah’ın birliğini doğrulayana
en kolayı kolaylaştırırız.
Ama, cimrilik edene, kendini Allah’tan müstağni sayana,
en güzel sözü yalanlayan kimseye güçlüğe uğramayı kolaylaştırırız!..”
(92 Leyl/5-10)
Bab-ı Şefkat NUR