Şefkat, aşk ve muhabbetten çok keskin ve parlak ve ulvi ve nezihtir.
Mektubat, Risale-i Nur
Rahmet-i İlahiyenin en latîf, en güzel, en hoş, en şirin cilvelerinden olan şefkat; bir iksir-i nuranidir. Aşktan çok keskindir. Çabuk Cenab-ı Hakk’a vusule vesile olur.
Mektubat, Risale-i Nur
Şefkat hâlistir, mukabele istemiyor; safi ve ivazsızdır. Hattâ en âdi mertebede olan hayvanatın yavrularına karşı fedakârane ivazsız şefkatleri buna delildir.
Mektubat, Risale-i Nur
Bütün validelerin şefkatleri, rahmet-i İlahiyenin bir lem’asıdır.
Sözler, Risale-i Nur
Kalb-i insanîden hürmet ve merhamet çıksa akıl ve zekâvet, o insanları gayet dehşetli ve gaddar canavarlar hükmüne geçirir, daha siyasetle idare edilmez.
Şualar, Risale-i Nur
Şefkat-i insaniye, merhamet-i Rabbaniyenin bir cilvesi olduğundan elbette rahmetin derecesinden aşmamak ve Rahmeten li’l-âlemîn Zat’ın mertebe-i şefkatinden taşmamak gerektir. Eğer aşsa ve taşsa o şefkat, elbette merhamet ve şefkat değildir belki dalalete ve ilhada sirayet eden bir maraz-ı ruhî ve bir sekam-ı kalbîdir.
Kastamonu Lahikası, Risale-i Nur
Masum hayvanları parçalayan canavarlara himayetkârane şefkat etmek, o bîçare hayvanlara şedit bir gadir ve vahşi bir vicdansızlıktır. Ve binler Müslümanların hayat-ı ebediyelerini mahveden ve yüzer ehl-i imanı sû-i âkıbete ve müthiş günahlara sevk eden adamlara şefkatkârane taraftar olmak ve merhametkârane cezadan kurtulmalarına dua etmek, elbette o mazlum ehl-i imana dehşetli bir merhametsizliktir ve şenî bir gadirdir.
Kastamonu Lahikası, Risale-i Nur