(BİSMİLLAH) 

KUDRET-İ EZELİYENİN TAALLÛK VE TESİRİNİ CELB EDER…

Bismillah):

“Evet بِسْمِ اللهِ (Allah’ın adıyla)….

ب harfinden müstefad olan  اَسْتَعِينُ: (Yardım diliyorum)
 veya örfen malûm olan
 اَتَيَمَّنُ (teberrük)

veyahut mukadder olan قُلْ (deki) ün istilzam ettiği  اِقْرَأْ (oku)

 fiillerinden birine mütealliktir.” (İşârâtü’l-İcâz)

Bu ifadelerin açılımını Üstadımız “kızıl icaz” adlı eserinde yapmış…

Üstadımız,

“Buradaki ‘b’,  musahabe –beraberlik- içindir,

Asla istiane için değildir” diyor.

“b”nin musahabe için oluşu, 

Yani;

bir insanın yaptığı fiillerin başından sonuna kadar,

hiçbir anı terk edilmeksizin Allah’ın kudreti onun yanında demektir!..

Nasıl ki;

çocuk ‘anne’ der demez,

anne bütün benliğiyle ona yönelir ve ihtiyacına koşar…

Kullarına karşı Rauf’u Rahim olan Rabbi’l alemin,

kul besmelenin henüz ‘be’ harfini, teleffuz ederken,

Elektriğin düğmesinine dokunmuş gibi,

bütün isim ve sıfatların tecellileriyle kuluna yakın olur!..

“Hâlbuki sizi de, yapmakta olduklarınızı da Allah yaratmıştır.”

(sâffât,96)

ayet-i celilesi ‘kişinin kesbi neticesi kısmet ve nasiple halkeden

kudret sahibi MUSAHİB/ MEVLÂ

 (yani, en güzel yoldaş/ en güzel dost)

olan Allah’ın kudretidir’ hakikatini hükümferma eylemiştir!..

Bu itibarla

her işin başında besmeleyle okunan şu dua çok yerindedir…

Zira hayır ibadettir,

ibadette ihsan makamı ile rağbet bulur!..

“Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr.”

(Rabbim, kolaylaştır zorlaştırma, hayırla tamamla!..)

“Sana her ne iyilik, ne hayır erişirse Allah’tandır…”

 (Nisâ, 79)

İşte iki mesleğimizden biri olan Haliliye,

bu isim ve sıfatların tecellisine mazhar/ayna olmayı gerektirir…

“Mesleğimiz halîliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir!..

Hıllet ise,

en yakın dost ve en fedakâr arkadaş

ve en güzel takdir edici yoldaş

ve en civanmert kardeş olmak iktiza eder!..

Bu hılletin üssü’l-esası, samimî ihlâstır!…”

( 21.lem’a)

İşte bundandır ki, MUSAHİB/ MEVLÂ olan Rabbimiz;

«Ey kulum!

Ben seninleydim, sana şahdamarından daha yakındım;

fakat sen kiminleydin?..»” (şeyh şibli) dediği gibi,

Cenâb-ı Hak bize yakınlığını muhtelif âyetlerde de beyan buyurmuştur:

“…Nerede olsanız, O sizinle beraberdir…” (el-Hadîd, 4)

“Biz ona şahdamarından daha yakınız.” (Kāf, 16)

(Cenâb-ı Hak; âyet-i kerîmede, bize yakınlığını

ve O’na bizim yaklaşmamızın yolunu şöyle bildirmektedir:

(Ey Habîbim!) Kullarım Sana Ben’i sorduğunda (Sen kullarıma söyle:)

  • Ben –onlara- çok yakınım.
  • Bana duâ ettikleri vakit, duâ edenin duasına icabet ederim.

O hâlde (kullarım da) Ben’im davetime uysunlar 

(Kitap ve Sünnet’in muhtevâsı içinde hayatlarını devam ettirsinler)

ve Bana inansınlar ki doğru yolu bulsunlar.” 

(el-Bakara, 186)

 “Bu itibarla,  

بِسْمِ اللهِ  (BİSMİLLAH) 

kudret-i Ezeliyenin taallûk ve tesirini celb eder…

Ve o taallûk, abdin kesbine  

ve işine yardım edici bir ruh gibi olur.

Öyleyse, hiç kimse, hiçbir işini BESMELESİZ bırakmasın!..”

(İşaratü’l-İ’caz,)

Bab-ı Şefkat NUR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir