Abdullah b. Râfi’in Ümmü Seleme’den işittiği hadise göre:
Hz. Peygamber (sav), miras ve kaybolmuş mallar konusunda anlaşamayıp kendisine gelen iki kişiye şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki ben, hakkında bana vahiy inmemiş olan hususlarda şahsî görüşümle aranızda hüküm veririm.”
(D3585 Ebû Dâvûd, Kadâ’ (Akdiye), 7)
Ümmü Seleme’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz ben de bir insanım. Sizler bana davalarınızı arz ediyorsunuz. Olabilir ki sizden biri delilini diğerinden daha düzgün ifadelerle savunur, ben de duyduklarıma dayanarak onun lehine hükmederim. Ben kimin lehine kardeşinin hakkından bir şeye hükmetmiş isem o kimse bunu almasın. Çünkü ben ona ancak ateşten bir parça vermişimdir.”
(B6967 Buhârî, Hıyel, 10)
Ebû Hüreyre anlatıyor:
“Resûlullah (sav) bize hutbe verdi… Sonra şöyle buyurdu: ‘Ben sizi kendi hâlinize bıraktığım müddetçe siz de beni bırakın. Sizden öncekiler, çok soru sormalarından ve peygamberlerinin buyrukları üzerinde ihtilâf etmelerinden dolayı helâk olup gitmişlerdir. Size bir şey emrettiğimde gücünüzün yettiğince onu yapın, size bir şeyi yasakladığımda da onu terk edin!’”
(M3257 Müslim, Hac, 412)