“İTTİHAD-I İSLÂMI ISRARLA ÖNEMSEMEMEK,
MÜSLÜMAN DÜNYASINDA
AKAN KANIN EN BÜYÜK SEBEBİDİR!..
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri (r.a)
bu birliğin ana gayelerini şöyle ifade etmektedir:
“İttihad-ı İslâm hakikatında olan İttihad-ı Muhammedî (ﷺ)’nin
cihet-i vahdeti tevhid-i İlahîdir.
Peyman ve yemini de imandır. Encümen ve cem’iyetleri,
mesacid ve medaris ve zevayadır. Müntesibîni umum mü’minlerdir.
Nizamnamesi Sünnet-i Kanunu,
evamir ve nevahî-i şer’iyedir. Bu ittihad, âdetten değil, ibadettir.”
(Âsar-ı Bedîiye-)
Yani;
İttihad-ı İslâm’ın ana esasatı;
Vahîd ve Ehâd olan Allah’ın Varlık ve Birliğine
iman itikadında birleşmektir!..
İman eden Mü’minlerin, ibadet mahalli olan,
camiler, mescidler ve ilim için medreseler
ve manevi ve ulvî sohbetler ve zikr-i ilahi için ortak mekanlarıdır!..
Tabi oldukları Kanun;
Kitab-ı Şeriatın emirleri ve yasakları,
ve o kitabın Nebisinin kavli, hali, takriri ve tatbikî sünnetleridir!.
“İttihad-ı Muhammedî (ﷺ) olan
ittihad-ı İslâmın efkâr ve meslek ve hakikatını
efkâr-ı umumiyeye tenebbühe başlasın arz ederiz!..”
(Âsar-ı Bedîiye-
Yani;
Gayr-ı Müslümlere veya Ecnebi devletlere
veya onların halklarına ve müttefiklerine hususan
Batı ve Doğuya davamızı anlatırken icbar değil
ikna yolunu seçmektir.
Ayrıca İslamiyetin beşeriyete getirdiği
iki cihan saadet ve mutluluklarıni müjdelemektir!..
“İhfa, havf, riyadandır.
Farzda riya yoktur.
Bu zamanın en büyük farz vazifesi, ittihad-ı İslâmdır!..”
-Âsar-ı Bedîiye-
Yani;
İman eden için korku ve saklanma riyakarlıktır,
hasseten farz ibadetlerde korku ve gizlilik olmaz,
BU ZAMANIN DA
EN BÜYÜK FARZ VAZİFESİ İSLÂM’IN BİRLİĞİDİR!..
Bab-ı Şefkat NUR