İman, hem nurdur hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hâdisatın tazyikatından kurtulabilir.
Sözler, Risale-i Nur
İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.
Sözler, Risale-i Nur
Bir Müslüman’ın imanı, o kadar kuvvetli ve sarsılmaz hadsiz hüccetlere dayanıyor ki inkârda hiçbir özür kalmıyor. Âdeta akıl, kabulde mecbur oluyor.
Sözler, Risale-i Nur
Felsefe; her şeyi çirkin, korkunç gösteren siyah bir gözlüktür. İman ise her şeyi güzel, ünsiyetli gösteren şeffaf, berrak, nurani bir gözlüktür.
Şualar, Risale-i Nur
İmansız İslâmiyet, sebeb-i necat olmadığı gibi; İslâmiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz.
Mektubat, Risale-i Nur
Kur’an’a ve imana ait her şey kıymetlidir, zahiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden küçük değildir.
Mektubat, Risale-i Nur
Nasıl kâinat söndürülmezse iman-ı İslâmî de sönemez.
Lemalar, Risale-i Nur
İman, mal-ı umumîdir. Her taifede muhtaçları ve sahipleri vardır. Tarafgirlik giremez. Yalnız küfre, zındıkaya, dalalete karşı cephe alır.
Emirdağ Lâhikası, Risale-i Nur
İman ve tevhid yolu, gayet kısa ve doğru ve müstakim ve kolaydır. Ve küfür ve inkâr yolları gayet uzun ve müşkülatlı ve tehlikelidir.
Şualar, Risale-i Nur