İbn Ömer anlatıyor:

“Resûlullah (sav) ile birlikte idim. Ensardan bir adam gelerek Hz. Peygamber’e (sav) selâm verdi. Sonra şöyle dedi: ‘Ey Allah’ın Resûlü (sav)! Müminlerin hangisi daha faziletlidir?’ Hz. Peygamber (sav), ‘Ahlâk bakımından en güzel olanları.’ buyurdu. Sonra adam, ‘Müminlerin hangisi daha akıllıdır?’ diye sordu. Hz. Peygamber (sav), ‘Ölümü en çok hatırlayanları ve ölümden sonrası için en güzel şekilde hazırlananları. İşte onlar en akıllı olanlardır.’ diyerek cevap verdi.”

(İM4259 İbn Mâce, Zühd, 31)

Esmâ bnt. Umeys el-Has’amiyye’nin işittiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“…(Gaflete) dalan, gülüp oynayan, kabirleri ve toprak altında çürümeyi unutan kul ne bedbahttır! Azan, haddi aşan, nereden geldiğini ve nereye gittiğini unutan kul ne bedbahttır!…”

(T2448 Tirmizî, Sıfâtü’l-kıyâme, 17)

Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Lezzetleri yok edeni (yani ölümü) çok hatırlayın.”

(N1825 Nesâî, Cenâiz, 3)

Ubâde b. Sâmit’ten nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:

“Her kim Allah’a kavuşmayı dilerse Allah da ona kavuşmayı diler ve her kim Allah’a kavuşmayı hoş görmezse, Allah da ona kavuşmayı hoş görmez.”

(B6507 Buhârî, Rikâk, 41)

Enes b. Mâlik’ten (ra) nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:

“Hiçbiriniz başına gelen bir sıkıntıdan dolayı ölümü istemesin. Eğer mutlaka isteyecek olursa, ‘Allah’ım, yaşamak benim için hayırlı olduğu sürece beni yaşat, ölüm benim için hayırlıysa canımı al!’ desin.”

(B5671 Buhârî, Merdâ, 19)

Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Ölmek üzere olanlarınıza, ‘Lâ ilâhe illâllâh’ (sözünü) telkin edin.”

(M2125 Müslim, Cenâiz, 2)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir