Hz. Ali’den (ra) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:
Vitir namazı, diğer farzlar gibi kesin (bir farz) değildir. Fakat Resûlullah (sav), onu kılmayı itiyat (alışkanlık) edinmiş ve: “Allah tektir ve teki sever. O hâlde, ey Kur’an ehli siz de (tek rekatlı) vitir namazını kılın.” buyurmuştur.
(T453 Tirmizî, Vitir, 2; D1416 Ebû Dâvûd, Vitir, 1)
Hz. Âişe’den (ra) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:
Resûlullah (sav), vitir namazını bazen gecenin evvelinde, bazen ortasında bazen de sonunda kılar, seher vaktinde bitirmiş olurdu.
(M1737 Müslim, Müsâfirîn, 137; B996 Buhârî, Vitir, 2)
İbn Ömer’den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
Gece namazınızı, vitir ile noktalayın.
(B996 Buhârî, Vitir, 4; M1755 Müslim, Müsâfirîn, 151)
Ebû Saîd’ el-Hudrî’den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
Sabah vakti girmeden evvel, vitir namazınızı kılın.
(M1764 Müslim, Müsâfirîn, 160)
Hz. Âişe’den (ra) rivayet edildiğine göre:
Hz. Aişe, Rasulullah’ın (sav) önünde uzanmış uyuyor olduğu hâlde Peygamber (sav) gece namazını kılardı. Sıra vitir namazına gelince Hz. Âişe’yi uyandırır, o da vitir namazını kılardı.
(M1735 Müslim, Müsâfirîn, 135)
Câbir’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir:
Gecenin sonunda kalkamayacağından korkan kimse, vitir namazını gecenin evvelinde kılsın. Gecenin sonunda uyanacağını ümit eden ise gecenin sonunda kılsın. Zira o vakitte kılınan namazda melekler hazır bulunur. İşte bu, daha faziletlidir.
(M1766 Müslim, Müsâfirîn, 162)