KADRİ BİR ÖMRE BEDEL,

GECELERİN SULTANI KADİR GECESİ…

1-Şübhe yok ki biz onu (o Kur’ân’ı), ! Kadir Gecesinde indirdik!.

.(Kadir suresi)

“Kur’ân-ı Kerîm, Kadir Gecesinde bir bütün olarak

Levh-i Mahfûz’dan dünya semâsındaki

“BEYTÜ’L-ÎZZE”

denilen makāma indirilmiş,

sonra Cebrâîl (as) onu peyderpey

23 yılda Hz. Peygamber ()’a indirmiştir!..”

(İbn-i Kesîr, c. 3, 659)

Kadir-i Mutlâk, Kudreti Hâk, Kelâm-ı Kadîm, Zat-ı Zû’l-Celâl soruyor:

“VE MÂ EDRÂKE MÂ LEYLETÜ’L-KADR?”

(Yâ Muhammed! () Kadir Gecesi’nin kemâl

ve faziletini sana ne şey bildirdi?

Eğer Allah bildirmeseydi sen nereden bilecektin?

Bilmiş ol ki:)

“LEYLETÜ’L-KADRİ HAYRÜN MİN ELFİ ŞEHR!”

(Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır!..)

Ramazân-ı Şerîfte sevâb-ı a‘mâl bire bindir.

Kur’ân-ı Hakîm’in nass-ı hadîs (hadîsin hükmü) ile

her bir harfinin on sevâbı var, on hasene sayılır,

on meyve-i Cennet getirir.

Ramazân-ı Şerîfte her bir harfin, on değil bin, (…)

Leyle-i Kadir’de otuz bin hasene sayılır.

Evet her bir harfi otuz bin bâkī meyveler veren Kur’ân-ı Hakîm,

öyle bir nûrânî şecere-i Tûbâ hükmüne geçiyor ki,

milyonlarla o bâkī meyveleri Ramazân-ı Şerîfte mü’minlere kazandırır!..

İşte gel bu kudsî ebedî kârlı ticârete bak seyret ve düşün ki,

bu hurûfâtın kıymetini takdîretmeyenler ne derece

hadsiz bir hasârette olduğunu anla.

(…)Evet, bir tek Ramazan,

seksen sene bir ömür semerâtını kazandırabilir!..”

(Mektûbât, 29.)

O gece güneşin batmasından

sabah oluncaya kadar melekler yeryüzüne iner,

Cebrail (as) de iner,

Allah’ın emriyle her hayırlı emir için inerler.

“SELÂMÜN HİYE…”

Kadir Gecesi selim ve selâmettir.

“HATTÂ METLA’İLFECR.”

Sabah oluncaya kadar melekler

mü ‘minlerin üzerine selâm ve selâmet,

af ve mağfiret duası okurlar.

Mü’minlerle müsafaha ederler.

Melekler Kadir Gecesi,

Müslümanların bulunduğu her yere girerler.

Yalnız içinde köpek bulunan,

hınzır beslenen,

içki içilen,

haram işlerin işlendiği evlere

ve yahut resim,

gölgeli gölgesiz suret,

put ve heykel bulunan yerlere melekler girmezler.

Oralar şeytanların yuvasıdır!..

Kadir Gecesi’nin rahmet, bereket ve feyzinden,

af ve mağfiret-i umumiyesinden mahrum kalmak

bir insan için en dehşetli bir mahrumiyettir.

Rabbim ehl-i îmanı mahrum etmesin!..

Mübarek Ramazan’ın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü mânevî kazandırması sırr-ı hikmetiyle

ve Risâle-i Nur’un şakirtlerindeki sırr-ı ihlâsla,

tesanüd ve iştirâk-i âmâl-i uhrevî düsturuyla,

herbir sadık şakirt,

o fevkalâde mânevî kazancı elde edeceğine gayet kuvvetli bir delili budur ki:

Bu daire içinde kırk bin, belki yüz bin hâlis, hakikî mü’minlerin içinde hakikat-i leyle-i Kadri elde edecek bir, iki, on, yirmi değil, belki yüzlerin elde etmesi ihtimal-i kavîdir.

Sırr-ı ihlâsla ve iştirâk-i âmâl-i uhrevî düsturunun sırrıyla biz ve siz bu hakikate müteveccihen, bu Ramazan-ı Şerif’te her birimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farz edip, nun-u mütekellim-i maalgayrı, yani daima

Bizi mükâfâtlandır,

bize merhamet et,

bizi bağışla,

bize muvaffakiyet ihsan et ve bizi doğru yoldan ayırma.

Bu leyle-i Kadri, hakkımızda bin aydan hayırlı kıl!..

gibi kelimelerde “Na (biz)” içinde umum kardeşlerini niyet etmektir.

Ve bilhassa, en zayıf olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde, o hususi niyetle yardım etmektir!..”
(Kastamonu Lâhikası, s. 138)


Leyle-i Kadrin sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte, en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor.

İnşaallah, Kur’ân’a ait mesâille iştigal,

bir nevi mânevî mütefekkirâne Kur’ân okumak hükmündedir.

Hem ibadet, hem ilim, hem marifet, hem tefekkür, hem kıraat-i Kur’ân mânâları

risalelerin istinsah ve mütalâalarında vardır itikadındayız!…

Zaten bu ciheti siz takdir etmişsiniz.”

(Barla Lâhikası, s. 176)

Yarın (27.) gece Leyle-i Kadr olma ihtimali çok kuvvetli olmasından

bir kısım müçtehidler,

o geceye Leyle-i Kadri tahsis etmişler.

Hakiki olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor.

İnşallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur.”(Şualar)

Kur’an’ın Kadir Gecesi’nde indirilmesi,

o gecenin azamet ve şanının büyük olduğunu gösterir.

Allah Teâlâ, gelecek senenin Kadir Gecesi’ne kadar sene içinde cereyan edecek hâdiseleri Kadir Gecesi’nde takdir ve tesbit eder…

Kadir Gecesi, mahlûkat hakkında Rabbülâlemîn’in hüküm ve karar gecesidir.

Resûl-i Ekrem Efendimiz ()‘in

kurtuluş müjdeleyen bir hadisi de şudur ki:

Allah, Kadir gecesini ümmetime hediye etmiş,

ondan önce hiçbir ümmete vermemiştir.”

“Her kim Kadir Gecesi’nin faziletine inanarak geceyi ihya ederse,

geçmiş günahları bağışlanır!..”

İmam Mâlik in Muvatta’da kaydına göre şu rivâyet kendine ulaşmıştır:

Hz. Peygamber ()e ümmetinin ömrü gösterilmiş.

Resûlullah(),

önceki ümmetlerin ömrüne nisbetle kısa olduğu için,

amelde onların uzun ömürde işlediklerine yetişemezler diye bu ömrü kısa bulmuş.

Bunun üzerine Cenab-ı Hakk bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ni vermiştir.

Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor:

“Ey Allah’ın Resülü, () dedim, şâyet Kadir gecesine tevâfuk edersem nasıl dua edeyim?” ()Şu duayı okumamı söyledi:

Allahümme inneke afuvvun,

tuhibbu’l-afve fa’fu anni.”

-Allahım! Sen affeedicisin, affı seversin, beni affet!..

Amin!.. Amin !..Amin!..

Bab-ı Şefkat NUR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir