Risale-i Nur talebelerine yönelik iddia ettikleri hiç bir suçlamayı ispatlayamayan Rusya, yeni bir kanunsuzluğa daha imza atmak istiyor.

Bugün Rusya’da yine Risale-i Nur ile ilgili bir mahkeme başlıyor. Özerk cumhuriyet Tataristan’ın Yarçallı şehrinde Türkçe Risale-i Nur’ların yasaklanması ile alakalı bir mahkeme olacak.

Mahkemede 60-70 yaşlarında hanım Nur Talebesi teyzeler müdafaa yapacak. Tataristan Nur talebeleri bunun için dua talebinde bulunuyor.

YASAKLAR 2007’DE BAŞLADI

Konuyla ilgili Rusya Müslümanlar dini idaresi görevlisi Prof. Dr. İlham Miracov, sorularımızı cevapladı:

Bir süredir Rusya’da Risale-i Nur aleyhinde bazı faaliyet haberleri geliyor. Neler oluyor?

Rusya’da 1993 yılından 2007 yılına kadar Risale-i Nur merkezli faaliyetler devam ederken, devlet aleyhine herhangi bir teşebbüs, yaşanmış olumsuz bir olay ya da zararlı bir gelişme söz konusu değilken, 2007’de Moskova Koptev ilçe Mahkemesi Risale-i Nur Külliyatı’na ait 14 eseri “Ekstremizim (aşırıcılık) Kanunu” kapsamında ele aldı ve yasakladı.

Hangi kitaplardı?

Küçük Sözler, 23.Söz, Asa-yı Musa, İhlas Risalesi, Uhuvvet Risalesi, Meyve Risalesi, Hastalar Risalesi, Hanımlar Rehberi, Münacat, Ramazan, İktisad ve Şükür Risalesi, Otuz Üç Pencere Risalesi kitaplarının Rusça tercümeleri.

Mahkeme nasıl işliyor?

Rus mahkemelerinin bilirkişi olarak özellikle ateist, materyalist, komünist, İslam karşıtı kişileri ataması süreci daha sıkıntılı bir şekle soktu. Zira bilirkişi olarak atanan kişiler tamamen ön yargılı davranmakta, objektiflikten uzak raporlar hazırlamakta, muhtevasına dair hiçbir incelemeye gerek duymadan kendi düşüncelerine göre yorum yapmaktaydılar.

Rusya Mahkemeleri tarafından Risale-i Nur Külliyatı’nın yasaklanmasının ardından tek suçu bu kitapları okumak olan pek çok Nur talebesi “ekstremist” suçlamasıyla tutuklandı ve yıllarca tutuklu kaldı.

Nur talebeleri Risale-i Nur’u ve kendilerini nasıl savunuyor?

Bu gelişmeler üzerine, Rusya’da uğradıkları haksızlığa bir çözüm bulamayan bazı Nur Talebeleri, bu yasağın ve yasak kapsamında sergilenen hukuksuzluğun ortadan kaldırılmasına yönelik olarak AİHM’de 2007 ve 2010 yıllarında iki ayrı dava açtılar. Bu davalar eserleri yayımlayan Nur-u Bedi Eğitim Kültür Vakfı, bu vakfın yöneticisi İbrahim İbrahimov ve Krasnoyarsk bölgesi Müslümanlarından oluşan bir dernek aracılığıyla açılmıştı.

AİHM, iki davayı birleştirerek yaptığı yargılamayı, yaklaşık on iki sene sonunda nihayet tamamladı ve 28 Ağustos 2018 tarihinde “Risale-i Nur’u yasaklamanın din, vicdan, fikir ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu” oy birliğiyle karara bağladı. Rus hükümetinin son itirazı da reddedilerek, AİHM’in beraat kararı 2019 Şubat ayında kesinleşti. Rusya Savcılığı’nın Nur Risalelerinin içeriğine izafe ettiği “ekstremist” iddiası ve bu gerekçeyle kitapları yasaklama kararının AİHM’de reddedilmesiyle birlikte Rus Yargısı’nın iddiaları, en sonunda hukuken geçersiz kalmış oldu.

AİHM’DEN RUSYA’YA CEZA

AİHM kararında şöyle yazıyor: “Said Nursi’nin ünlü bir Müslüman Türk ilahiyatçı ve Kur’an müfessiri olduğunu gözlemektedir. Hem Rusya hem de yurtdışındaki İslâmî otoriteler, aynı zamanda İslâmî araştırmalar akademisyenlerinin hepsi Said Nursi’nin eserlerinin İslam’a ait olduğunu, dinler arasında açık ve hoşgörülü ilişki ve işbirliğini savunduğunu ve her türlü şiddet kullanımına karşı çıktığını doğrulamaktadırlar. Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatını 20. Yüzyılın ilk yarısında yazmıştır. O zamandan bu yana yaklaşık elli lisana çevrilmiş olup bir çok ülkede hem basılı olarak hem de internette mevcuttur.”

AİHM aynı zamanda, Rusya’nın Said Nursi kitaplarını yasaklayarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10’uncu maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Karar gereği Rus hükümetinin davacılardan İbrahim Salihoğlu İbrahimov’a 7 bin 500 euro manevi tazminat ödemesi karara bağlandı.

Rusya’nın son itirazı da reddedilerek, AİHM’in Risale-i Nur hakkındaki serbestiyet kararı 4 Nisan 2019 tarihinde kesinleşmiş oldu. Böylece evrensel hukukun din, vicdan, fikir ve ifade hürriyeti anlayışına aykırı olan Rus Yönetimi’nin yasaklama kararı, AİHM kararıyla hükümsüz hale geldi.

BU MAHKEMELER MÜSLÜMAN KAMUOYU İÇİN BÜYÜK BİR RAHATSIZLIĞA SEBEP OLUYOR

Rusya şimdi de Türkçe Risaleleri yasaklamak istiyor. Mahkeme bugün başlıyor…

2007–2018 seneleri arasında Rusya’da Risale-i Nur talebeleri hakkında birçok takibat ve tutuklamalar yapıldı, mahkûmiyet kararları alındı. Rusya’da toplam 30 mahkemede, 50 Risale-i Nur talebesi suçlanmıştır, en az 100 bin Ruble para cezası, ev hapsi, şartlı tahliye, 6 aydan 8 seneye kadar hapis cezası gibi cezalar verildi.

En son AİHM tarafından 28 Ağustos 2018 tarihinde karara bağlanan hükmün Rusya adalet makamlarınca en kısa zamanda uygulamaya konulması, Türkiye’de yarım asır devam eden hukuksuzluk sürecinin Rusya’da daha kısa bir sürede tamamlanacağını ümid ediyor ve bekliyoruz.

Ancak bu yönde olumlu adımlar atmak yerine Nisan 2020’de Rus İstihbaratının Tataristan’da Naberezhnyye Chelny’de Risale-i Nur okuyan 20 kadının evine baskın düzenlemesi gibi haksız ve hukuksuz uygulamalara devam etmesi, hem Rusya’daki hem dünya genelindeki Müslüman kamuoyu için büyük bir rahatsızlığa sebep olmaktadır.

Bu davalar Tataristan gibi Müslümanların olduğu bir bölgede açılıyor. Başka yerlerde de var mı?

Rusya’nın bu mahkemeleri sadece Tataristan’da değil, Moskova, St.Petersburg, Novosibirsk, Krasnoyarsk, Nizhniy Novgorod, Ulyanovsk, Orenburg, Kaliningrad, Chelyabinsk, Perm, Stavropolsk, Rostov, Blagoveshchensk, Başkurtistan’ın başkentı Ufa, Dağıstan başkentı Mahachkala, İzberbaş, Tataristanın Yarçallı – Naberezhnye Chelny şehirlerinde de olmuştu.

AİHM’nin kararı neden uygulanmıyor?

Bu sorunun cevabını Rusya hükümetinden sormak lazım.

“AİHM kararlarının bağlayıcı olduğu” AİHM kitapçıklarında açıkça yazılıdır: “İhlal bulan kararlar bağlayıcıdır. Muhatap, devletlerdir ve kararların gereğini yerine getirip, kararları infaz etmekle yükümlüdürler. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, kararların icrasını izlemek; özellikle de, başvuranların uğradıkları zararlara karşılık kendilerine verilmesi öngörülen tazminat miktarlarının ödenmesini sağlamakla görevlidirler.”

AİHM de, dünyanın en eski ve köklü bölgesel mahkemelerinden biri. 1959’dan beri, insan hakları alanında içtihat oluşturuyor ve Avrupa Konseyi üyesi olarak tarafı olup da mahkum etmediği ülke de yok. Rusya hiçbir zaman AİHM ve Avrupa Konseyi’ne sırtını tamamen dönemedi, dönmedi.

AİHM’in ilgili kararına dayanarak, uzun yasal prosedürü beklemeden, mağduriyetleri bir an evvel sona erdirmek için hâlâ hapiste bulunan Nur talebelerinin serbest bırakılması, Nur Risaleleri üzerindeki yasakların kaldırılması bu sürecin tamamlanmasını sağlayacaktır. Aynı zamanda bu yönde acilen atılacak bir adımın Rusya ile bütün Müslümanlar arasında müspet gelişmelere yol açacağı şüphesizdir.

Kaynak: Risale haber

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir